Duygusal Gelişim ve Farkındalık

  • Anlam Arayışı ve Kendini Gerçekleştirme

    Kendini aşma kavramı ile kendini gerçekleştirme teorisini bir adım daha ileriye taşıyan Frankl, Freudcu psikanalizde merkezi öneme sahip olan haz ilkesi ve Adlerci psikolojinin dayandığı “üstünlük arayışına karşın anlam isteminden söz etmiştir.

    Kişinin kendi yaşamında bir anlam bulma arayışı, temel güdüleyici güç, kendini gerçekleştirmenin nihai noktası ise kutsallık ya da aşkınlıktır.

    İnsan hayatındaki edimlerine bir anlam aradığı ve yanıtı bulamadığında kendisini “var oluşsal bir engellenme” içerisinde deneyimler.

    Kendini gerçekleştirme yolunda ilk adım insanın kendini tanımasıdır. Kendini tanımanın ilk basamakları bireyin yeterliliklerini, karakter özelliklerini, güçlü ve zayıf yanlarını bilmesi, başa çıkma stratejilerini, kullandığı savunma mekanizmalarını keşfetmesidir. Bu farkındalık ile sahip olunan savunma mekanizmalarının bireyin kendi gerçek kişiliğinin önüne geçmemesi sağlanabilir.

    Eğitim İçeriği :
    • Anlamsızlık ve varoluşsal boşluğun tanımlanması
    • Anlam kazanımı ve değerlerin inşası
    • Güçlü ve geliştirilmesi gereken bireysel alanların belirlenmesi
    • Trajik Üçlü : acı, suçluluk, ölüm
    • Hayat enerjisi olarak sevgi ve ilginin ifadesi
    • Umut yaratma becerileri
    • İyimserliğin geliştirilmesi
    • İnsanı yücelten değer olarak amaç ve sorumluluk duyumu
    • Aşkınlığa doğru : Fedakarlık ve empati

    Teori ve pratiğin yaşantısal deneyime dönüştüğü içerikte, farkındalık yaratıcı yöntemler Satiryen ekol ve NLP metodlarının sentezlenmesi ile oluşturulmuştur.
    .

  • Benlik ve Özgüveni Güclendirme Becerileri

    Özgüven kişinin kendi değeri hakkında sahip olduğu kanı, inanç ya da duygudur. Dolayısı ile istediğimiz herhangi bir andan itibaren kendimizden daha yüksek bir özgüvene sahip yeni kendimizi yaratmamız mümkündür.

    Gerekli olan bütünlük duygusu inşa edilebilindiğinde duygular, düşünceler, beklentiler ve özlemler yaşam ile uyum içine girerek, kişinin benliği ile temasını güçlendirir.

    Kılıçcı’ya göre benliğin örgütlenişi her insanın parmak izleri gibi tek ve örneksizdir.

    Benlik kavramı, bireyin algıladığı biçimde kendisinin ne olduğunun, neyi niçin yapmak istediğinin bir ifadesidir. İnsanlar arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya çıkarır.

    Adler, benlik sınırlarını iyi tanımlamış kişilerin üç temel özelliğini vurgulamıştır;
    – Duygu ve düşüncelerini birbirine karıştırmama,
    – Bedensel, duygusal ve düşünsel yönden bireylerin birbirlerinden farklı olabileceğini bilme ve bunun
    doğal kabulü içinde olma,
    – Bireysel mutluluktan kendini sorumlu tutma.

    Neden özgüveni güçlendirme becerilerini artırmalı?.. Çünkü…

    Özgüven;
    • Yapılamayanı yaptırır, mücadele ruhunu kazandırır .
    • Odaklanmayı güçlendirir.
    • Performansı olumlu etkiler.
    • Ne istediğini bilmeye katkıda bulunur.
    • Amaçları belirleyici rol oynar.
    • Umut ve çare üretmeyi destekler.
    • Kişiyi çevresel alanda değerli kılar.
    • Özsaygı ve özdeğeri geliştirir.
    • İç barış ve uyum yaratır.
    • Sabır ve hoşgörü kazandırır.
    • Kişinin kendini gerçekleştirmesini sağlar.

  • İletişimin Doğası ve İlişki Yönetimi

    İleşim; bireyler arası duygu, düşünce ve bilgi alış-verişi, farklı bir ifade ile bir anlaşma köprüsüdür.

    “İletişimin doğası ve İlişkiler Yönetimi” semineri iletişimin temelinde var olan gereksinimleri, bu temel üzerinde şekillenen ilişkilerin doğasını araştırmayı, bu araştırma içerisinde ilerlerken iletişimin etkin düzeyde gerçekleşmesini besleyen ana kuralları irdelemeyi, ayrıca tüm süreci gerek teorik gerekse yaşantısal deneyimle perçinlemeyi hedefler. Nihai aşamada, iyi bir iletişim oyuncusu olabilmenin araçlarını göstererek katılımcının ilişkilerin doğası ve yaşantılanmasına yönelik yorumunu dönüştürerek daha sağlıklı ilişkiler kurabilen potansiyelini açığa çıkarır.

    Eğitim İçeriği :
    • İlişkilerin yaşam kalitesini belirleyici niteliği.
    • Bir üretim ve tüketim biçimi olarak ilişkiye yaklaşım.
    • İlişkilerde farklılık ve benzerliklerin yönetimi.
    • İlişkilerde yetki ve sorumlulukların dağılımı
    • İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık unsurlarının etkisi.
    • İlişkilerde özgürlük anlayışının rolü.
    • İlişkilerde yöneten ve yönetilen olma.
    • İletişimin Engelleri
    • Kendini ifade ve ikna.

  • İlişki Yönetimi ve Duygusal Zeka

    Duygusal zeka…

    kendi duygu ve yeteneklerini tanıma, bu duygu ve yetenekleri kabul ederek yenilerine açık olmadır..

    Duygu kavram olarak, “herhangi bir zihin, his, tutku çalkantısı ya da devinimi; herhangi bir şiddetli ya da uyarılmış zihinsel durum” olarak tanımlanır.

    Latince’de duygular, “motus anima” yani “bizi harekete geçiren ruh” anlamına gelir ve derinlik ve güce sahip olan unsurlar olarak değerlendirilir.

    Geleneksel düşüncenin aksine
    DUYGULARIN…
    • İnsanların hayatlarına zeka, duyarlılık kattıkları,
    • Yararlı oldukları,
    • Nadiren müdahale ettikleri,
    • Çoğu zaman mantık ve sağduyuyla çelişmedikleri,
    • Aksine mantıklı ve sağduyulu düşünmeyi zorladıkları,
    • Kişileri canlandırdıkları ve başarıya götürdükleri
    görülmektedir.

    Günlük yaşamda sürekli ilişkisel ağlarda farklı rollere bürünen bireyler olarak bizleri başarıya ulaştıran asıl yeteneğin “ilişkileri ve duyguları yönetmek” kabul edilir bir gerçektir.

    İnsanlar ancak diğer insanlarla olan bağlantıları içinde yaşayabilir ve gelişebilir. Bu bağlantılar içinde KENDİ OLUR… Var olmak, iletişim içinde olmak demektir.

    Eğitim İçeriği :
    • Duyguların yönetimi : Kalp ya da Beyin?.. Hangisi?..
    • Duygunun gelişimi
    • Temel duygu kümeleri
    • Duygu, düşünce, inanç ve davranış bağlantısı
    • Kişisel farkındalık ve özbilincin becerileri
    • Sosyal farkındalık ve sosyal bilincin derinleşmesi
    • Özyönetim ve duyguların denetlenmesi
    • İletişim beceri ve engelleri.

  • Öfke İle Başa Çıkma.

    Öfke günlük hayatın her adımından yaşamımızın dönüm noktalarına kadar onunla başa çıkmamız için yolları mayınla döşemiş gibidir. Yolda giderken birinin kolumuza çarpması, iş yerinde ya da iki eşin arasında yaşanan çatışmalar… Olay ne olursa olsun kişi bazen olaya tepkisini anlatırken ‘O an kendimi tutamadım’ cümlesi ile başlar. Yaşananlar kendisine ve ilişkilerine ve hatta kariyerine etki edebilir. Sonrasında söylen sözlerin veya yapılan davranışların yaratacağı pişmanlık duygusuyla mücadele etmek de bir o kadar zordur.

    Sabah uyandığımız andan itibaren stres faktörleriyle dolu bir hayatın içinde öfkelenmemek kolay olmayabilir. Zaten amacınız öfkeyi yok etmek değil, onu kontrol etmek hatta ondan faydalanmak olmalıdır. Hayatınızda yapacağınız küçük değişikliklerle öfkemizle barışmak mümkün.

    İçerik:
    • Duyguları tanıma,
    • Öfkeye neden olan esas duyguları keşfetme,
    • Duygu düşünce davranış bağlantısını tanıma,
    • İlişkilerde yaşanan çatışmaları anlama,
    • Eleştiriyle başa çıkma,
    • Öfkeli insanlarla başa çıkma,
    • Etkili iletişim kurma,
    • Etkili başa çıkma yolları üretme,
    • Alternatif düşünce seçenekleri üretme.

  • Sözsüz iletişim: Beden Dili

    Sözsüz iletişim, diğerlerini anlayabilmenin derin boyutu…

    İletişim kurarken, sözlü iletişim sadece %35’lik bir alanı kaplarken, geri kalan %65’lik kısımda sözel olmayan iletişim etkindir…

    Doğal olarak, iletişimin kalitesini, “Ne söylediğimiz değil, nasıl söylediğimiz belirler”.

    Yüz ve bedenin görünümü sarf edilen sözleri destekler, yoğunluk ve etkisini artırıcı rol oynar. Bu yönleriyle, dil ve sözcüklerden daha güçlü bir iletişim aracı olarak değerlendirilirler.

    Sözsüz iletişim sadece yüzdeki duygu ifadeleri, mimik, jestler gibi beden dilini değil, aynı zamanda tonlama, ses, vurgu gibi sese özgü unsurları, göz teması, çevre ile fiziksel mesafe ve hatta zaman gibi diğer temel öğeleri içine alır.

    Kimi zaman sözler ile bedenin sergilediği tavır iletişim hattında yer alanlara birbiriyle çelişen mesajlar veriyor olabilir. Söz gelimi, dil “gitme, kal” derken, buruşan ve sıkılmış yüz, kapıyı gösteren eller ilgili kişinin gitmesini söylüyor olabilir. Ya dasöyledikleri doğru olmayan, gerçeği çarpıtan bir kişide alın terlemesi, göz bebeği küçülme büyümeleri, yüz kası seğirmeleri, yanakların kızarması gibi beden hareketleri durumun yanlışlığını rahatlıkla ortaya koyabilir.

    İLETİŞİM, anlamların ortak kılınması sürecidir.
    Kavramlardan ….aynı şeyleri anlıyorsak…
    Ne anladığımızı anladığımız biçimde anlatabiliyorsak…
    Anlattığımızdan ne anlaşıldığını anlaşıldığı biçimde algılayabiliyorsak…..
    söz konusudur..

    Eğitim İçeriği
    • Kişiler arası iletişimin gerekleri
    • Kişiler arası iletişimin işlev ve özellikleri
    • İletişimin sistematik yapısı : bireyin iç ve dış sistemleri.
    • İletişimi etkileyen bireysel faktörler
    • Sözsüz iletişimin doğası
    • Beden hareketleri : oturma dinamiği, pozlar, eller, kollar ve bacaklar
    • Yüz ifadeleri : baş, mimikler, gözler, bakışlar
    • Standart jestler : dokunuş, gerilim, şüphe, sinirlilik, özgüven ve üstünlük halleri
    • Kişisel mesafeye uyum ve egemenlik alanının kontrolü

  • Stres ile Başa Çıkma

    Stres Uyumsuzluktur…

    Hayatın hızlı adımları, kontrol edilemeyen duygusal dalgalanmalar yaratır, endişe gibi, sıkıntı gibi, saldırganlık, depresyon vs. gibi.

    Can’a göre stres, insanların etkili bir şekilde başa çıkamayacakları ve kendileri için oldukça önemli olarak algıladıkları fırsatların ya da korkuların deneyimlenmesidir. Bir diğer ifade ile stres, dışarıdan gelen isteklere verilen karşılıklardaki duygusal ya da psikolojik tepkilerin ve bunlarla ilgili düşüncelerin oluşturduğu karmaşık bir süreçtir.

    Tüm bunlarla birlikte yaşamak, hareket etmek, eyleme geçebilmek için uygun düzeyde stres gereklidir de. Çoğu zaman zihin ve duygular güdüleyici unsur olarak stresi kullanır. Zira stres, koruyucu bir tepkidir, uyarıcı etki yapar ve zor durumlarla başa çıkmamıza yardımcı olur. Ancak, stresin kullanılamayacak düzeyde aşırı birikimi zarar doğurucudur.

    Dünya sağlık örgütünün tanımına göre sağlık, fiziksel, duygusal, sosyal ve ruhsal seviyelerde tam bir iyilik halidir.

    Bu perspektiften bakıldığında stres, genel dengenin bozulduğu ve yeniden uyum içine getirilmesi gereğinin işareti olarak değerlendirilebilir. Bedende fiziksel ağrı ve hastalıklar şeklinde, zihinde ise yorgunluk, kaygı, endişe, basit konularda dahi karar verme güçlüğü, değersizlik, yetersizlik, güvensizlik ve terkedilmişlik duyguları vb. şekillerde kendini gösterir.

    Günlük yaşantımıza pek çok alanda dokunan stres olgusu ile başa çıkmak onu yaratan ve besleyen ve geliştiren öğelerin farkındalığının kazanılması ile olası hale gelir ve bunun sonucu izlenen stratejiler ile güçlenir. Stres yönetiminin temeli, budur.

    Bu eğitimin amacı katılımcıların bireysel yaşamlarında var olan stres kaynaklarını doğru olarak belirleyebilmeleri ve süreç boyunca bireysel dengenin sürdürülebilirliği mümkün kılan stratejilerin neler olabileceğinin farkındalığını kazandırmaktır.

    Eğitim içeriğinde sunulan teorik ve yaratıcı drama temelli çalışmalarla katılımcılarda;
    • Yaşam kalitesinde artış,
    • Yeni yaşam hedefleri belirleyebilme ve hedefleri ulaşabilir kılma becerilerini temellendiren bakış açısının yaratılması,
    • Engelleyici stres sonucu oluşan performans düşüklüğü, kaygı ve korku yaşantılarının çözülmesine yönelik stratejilerin kazanılması,
    • Stresi bireysel ilerleme için itici güç olarak kullanma ve yararlı bir heyecana dönüştürme becerisinin edinilmesi,
    • Stres türleri, stres yaratan unsurlar ve bunların beden, zihin, ruh bütünlüğü üzerindeki etkilerinin bilinir olması,
    • Stres altındaki insan davranışları ve sonuçlarının yorumlanabilirliği,
    • Stresle başa çıkma becerilerinin kalıcı deneyimlere dönüştürülmesi,
    • Takım ve grup çalışmalarında “biz” ruhu oluşturma, çatışmalara çözüm bulma ve yeni bakış açılarının oluşturulması,
    • Stresin iş performansı, verimlilik ve organizasyonel başarı üzerindeki sonuçlarının açıklığa kavuşturulması,
    • Yaşam tarzından kaynaklanan alışkanlıkların stresle bağlantısının kurulması,

    hedeflenmektedir.
    .[/cro_accordionitem

    [cro_accordionitem title=" Yakınlık, Çekicilik, Aşk ve Bağlanma Stilleri" item="" ]

    Gerçek aşk sessizce gelir…” Eric Segal

    Bir ilişkide; iletişim, etkileşim, kişisel bakış, bütünleşme ve sevgi esastır.

    “Herkes aynı şekilde aşık olur, ama hiç kimse aynı sebepten ötürü aşık olmaz. Burada evrensel değer olarak belirlenebilecek tek bir unsur dahi yoktur.” José Ortega y Gasset

    Sizce bir aşık olarak hangisi önemli?…
    • Güzellik ve Seksüalite
    • Eğlence ve Heyecan
    • Barış ve Ağırdan Alma
    • Pratiklik ve Gelenek
    • Sevinç ve Hüzün
    • Şefkat ve Kendinden Verme

    “Eğer bir kez sevmiş, sevilmişseniz, ya da sevmeyi arzulamışsanız, hüsrana uğratıcı bir durumla da yüzleşmişsinizdir. ‘Seni Seviyorum’ cümlesi ile farklı insanlar farklı şeyleri düşünmektedirler.”
    John Alan Lee

    Kişilerarası ilişkilerde en sık rastlanılan zorluk bir soru yöneltildiğinde, net ve katıksız doğru olma yönündeki gereksinim ile iletişimin hedefine ulaşmayı sağlayacak etkin tavrı sergilemeye dönük yoğun arzu arasında bir gerilim meydana geldiğinde ortaya çıkar.

    Romantik bir eş sorar: Beni seviyor musun?

    Aradığınız şey, Güven, Duygusal Destek ve İlgilerin Paylaşımı ise…
    NE YAPACAKSINIZ?….
    Düşünceler…
    Sevdiğimi söylemeliyim, yoksa kırılır… Gerçekten seviyor muyum?..
    Bağlanmak istemiyorum, fakat bu ilişkiyi sonlandırmak isteğinde de değilim.
    Bir bağlantıya girmek için ilişkinin daha fazla ilerlemesine izin vermek istiyorum.
    Kaybetmekten korkuyorum, ancak hala aklımdaki, düşlerimdeki aşk ile bu deneyim arasında fark var.. Acaba?…

    Bir sevgi ilişkisi kişiyi dünyanın nasıl görülebileceğine dair yepyeni fikir ve yollarla tanıştırır. Kadınlar ve erkekler tercih ettikleri sevgi ile de farklılaşırlar.

    Yakınlık
    Yakınlık, kişinin kendisini bir diğerinin önünde açığa vurmasını; gerçek duygu, düşünce ve inanışlarını ortaya koyabilmesini, tüm kırılganlığı ve incinmişliği içerisinde kendisini korkusuz ve savunmasızca gösterebilmesini ifade eder. İçtenliğin, masumiyetin, güvenin, sevginin açıklanmasına izin verir.

    İlişkilerinizde yakınlığa doğru uzanırken hangi çekirdek inançlar yöneliminizi şekillendiriyor?…
    İnsanlara yakınlaşmak gerçekten tehlikeli mi?..

    Yakınlaşmak incinebilirliği mutlaka getiriyor mu? Bir diğerine yakınlaşmada dikkate alınması gereken en önemli unsur incinme olasılığı mı?

    Kadınlar / erkekler kendini açabilecek güvenilirlik özelliğini taşıyorlar mı?

    Çekicilik
    Bir bireyin diğeri ile bir arada olmayı seçme eğilimi…

    Birbirleri ile coşku dolu, keyifli, hoşnutluk içeren hatta bazen sıkıntılı ya da zorlayıcı deneyimler geçiren kişilerin birbirlerine sıklıkla çekildikleri görülür…

    Çekildiğiniz kişiler hangileri?… Sizi çekici kılan yönleriniz neler?… Fiziksel ya da zihinsel ya da duygusal… Birini yaşantınıza almayı başlatan o hassasiyet kendini nasıl duyumsatıyor?…

    Aşk
    Aşk, kimi zaman “Sonsuz gizem”, “Duyguların derin boyutu” “İnsan varoluşunun gerçeği”, “Bir diğerinin varlığında erime”, “Ancak yaşandığında fark edilebilir kökten değişim ve dönüşüm” olarak değerlendirilmekte…

    Sizce AŞK hangisi?….

    Bağlanma Stilleri

    İnsanların kendileri için önemli olan diğerleri ile güçlü duygusal bağlar kurma eğiliminin nedenlerini açıklayan Bağlanma Kuramı yaklaşımına göre, aşk yaşantısı, güvenlik duygusu sağlayan yetişkin bir eşle yaşanan duygusal bir bağ olup, bebeklik döneminde ebeveynler ile kurulan ilişkiler ile yetişkinlik sürecinde deneyimlenen romantik ilişkiler çeşitli açılardan benzerlikler göstermektedir.

    Farklı bağlanma stillerine sahip bireylerin ikili ilişkiler ve aile yaşantısı etkileşimleri içinde ne tür bir davranış örüntüsü sergilediklerine dair bir içgörü kazanmak ve bu bakışla yöneldiğiniz kişisel tarihinizde kendini tekrar eden deneyimlere yeni bir anlayış geliştirmek elinizde..

    TEORİ VE YAŞANTISAL ÖĞRENMENİN BİRBİRİNİN İÇİNDE HARMANLADIĞI “YAKINLIK, ÇEKİCİLİK, AŞK VE BAĞLANMA STİLLERİ FARKINDALIK ATÖLYESİ” İLE İLİŞKİLERİNİZE YENİDEN YEPYENİ BİR GÖZLE BAKABİLMEK, KENDİNİZDEN YEPYENİ BİR SİZ YARATABİLMEK İSTER MİSİNİZ?…
    .

 
 
error: Content is protected !!